Bize Ulaşın

Firmaların iş kanunundaki asıl işveren sıfatları gereği, alt işveren çalıştırsalar dahi çalışanlarla ilgili oluşabilecek tüm risklerden müteselsilen (zincirleme olarak) sorumlu olduğu için, alt işverenlerin süreçlerini eksiksiz, yasalara uygun şekilde aylık olarak kontrol edilmesi ve asıl işveren firmalara raporlanmasını kapsamaktadır.

Taşeron Denetim Hizmeti İçerikleri:

  • (Bordro ve) Özlük evraklarının kontrolü,
  • Personel işe giriş / işten çıkış evraklarının kontrolü,
  • Personel AGI formlarının kontrolü,
  • Engelli personelin indirim evraklarının kontrolü,
  • Yasal parametrelerin kontrolü,
  • Puantaj verilerine göre aylık düzenli hesaplanan ücret bordrolarının kontrolü,
  • Çalışanlara yapılan ayni veya nakdi ödemelerin yasal kontrolü,
  • İşten ayrılan çalışanların hesaplanması gerekli ücret ve tazminatların hesaplamalarının kontrolü,
  • Yıllık izin formlarının kontrolü,
  • Yıllık izin takip sistemlerinde uygulama kontrolü,
  • Personel işe giriş/işten çıkış işlemlerinin yasal olarak uygun yapılıp yapılmadığı kontrolü,
  • Resmî kurumlara verilmesi gereken bildirge/beyanname kontrolü,
  • SGK sisteminde personelin vizite onay sürecinin kontrolü

Taşeron Denetimi Hizmeti Neden Gereklidir?

Çoklu alt taşeron çalıştıran büyük bir firmaysanız ana işveren olarak yükümlü olduğunuz konulardan ceza almamanız adına, tüm özlük ve bordro süreçlerinin doğru ve yasal olarak yürütülmesi gerekmektedir. Bu denetim ile alt taşeronlarınızın bordro ve özlük süreçlerini denetleyebilir ve gerekirse bazı düzenlemelere tabi tutabilirsiniz. 

Taşeron Denetim Hizmeti Firmaya Ne Faydalar Sağlar?

  • Alt taşeronu olan firmaların mevzuata uygun süreçlerle, ceza almadan çok sıkı kontrol edilmesi, gerektiğinde düzenlemelere de tabi tutulması. 
  • Ana işverenin olası cezalardan kurtulması
  • Firmanın gelecek denetim öncesi ön denetim gerçekleştirerek hazır hale gelmesi.

Taşeron Denetim Hizmeti Neden Gerekli?

İşletmeler, operasyonel esneklik ve uzmanlık gerektiren işleri dış kaynakla yürütme amacıyla taşeron firmalardan destek alır. Ancak bu destek, sadece bir iş bölümü olarak görülmemelidir. Çünkü alt işverenle kurulan her ilişki, işverenin omuzlarına taşınan yeni bir yasal sorumluluk anlamına gelir. Taşeronluk ilişkileri, iş kanunu, sosyal güvenlik mevzuatı ve iş sağlığı güvenliği düzenlemeleriyle doğrudan bağlantılıdır. Dolayısıyla taşeronun yaptığı her işlem; asıl işverenin mali ve hukuki tablosuna yansıyabilir.

Çoğu şirket, taşeron hizmetini sözleşme imzalamakla sınırlı görür. Ancak sahadaki fiili uygulamaların sözleşmelerle ne kadar örtüştüğü, bordro ve özlük işlemlerinin doğru yapılıp yapılmadığı ya da SGK’ya karşı yükümlülüklerin yerine getirilip getirilmediği gibi kritik noktalar ancak düzenli ve profesyonel bir denetimle ortaya çıkar.

Alt İşverenlerde Yasal Sorumluluklar Nelerdir?

Alt işveren uygulamaları, özellikle büyük projelerde ya da kalabalık işgücü gerektiren sektörlerde sıkça tercih edilir. Ancak bu uygulama, beraberinde çok net ve bağlayıcı yasal yükümlülükler getirir. Türk İş Kanunu'na göre, taşeron işçilerin birçok hakkından hem alt işveren hem de asıl işveren müştereken sorumlu tutulabilir. Bu da demektir ki, taşeronun yaptığı her hata ya da eksiklik, sizi de doğrudan bağlar.

Örneğin; ücretlerin ödenmemesi, sigorta primlerinin eksik yatırılması ya da yıllık izin haklarının kullandırılmaması gibi temel personel hakları konusunda asıl işverenin “görmedim” deme lüksü yoktur. Mahkemeler, işçinin mağduriyetini öncelikli kabul eder ve çoğu durumda asıl işvereni de sorumlu tutar. Özellikle kıdem ve ihbar tazminatlarında bu ortak sorumluluk net görülür.

Konu

Asıl İşverenin Yasal Yükümlülüğü

Ücretin zamanında ödenmesi

Alt işveren ödeme yapmazsa, asıl işveren sorumlu tutulur

SGK primleri

Eksik veya yanlış bildirimlerde müteselsil sorumluluk doğar

İş kazası ve meslek hastalığı

Hem iş güvenliği hem tazminat yükümlülüğü bakımından çift taraflı risk oluşur

Yıllık izin, fazla mesai

Uygulanmadığı tespit edilirse işverene maddi yaptırım uygulanır


Taşeronluk İlişkilerinde Uygulama ve Denetim Süreçleri

Teoride doğru yapılan bir taşeron ilişkisi bile, uygulamada birçok soruna yol açabilir. Bu yüzden yalnızca sözleşmenin hazırlanması değil, fiili denetim sürecinin de etkin şekilde planlanması gerekir. Ne yazık ki birçok şirket, taşeron firmayı seçtikten sonra sahadaki kontrolü bırakmakta ve tüm süreci taşeron yöneticisine emanet etmektedir. Bu yaklaşım, ileride denetimlerde telafisi zor sonuçlara yol açabilir.

Taşeronluk ilişkilerinin sağlıklı yürütülmesi için öncelikle hangi görevlerin taşerona devredildiği açıkça tanımlanmalı, bu görev tanımları uygulamada birebir izlenmelidir. Özellikle bordro kayıtlarının, puantaj verilerinin ve iş güvenliği evraklarının karşılıklı kontrolü yapılmalı, taşeron firma tek başına kendi kayıtlarıyla hareket etmemelidir.

Uygulamada dikkat edilmesi gereken bazı detaylar şunlardır:

  • Her taşeron çalışanın görev yeri, iş tanımı ve raporlama zinciri net olmalı
  • Puantaj çizelgeleri karşılıklı imzalanarak takip edilmeli
  • SGK bildirgeleri aylık olarak kontrol edilmeli
  • Asıl işveren adına sahada yetkili olan birim, taşeron ekibiyle düzenli iletişimde olmalı

Bunlar olmadan taşeron ilişkisi yönetilirse, asıl işverenin sözleşmeye ne yazdığının bir anlamı kalmaz. Denetim mekanizması yoksa, taşeronluk ilişkisi kontrolden çıkmış demektir.

SGK ve İş Hukuku Açısından Uyum Sağlama

Sosyal güvenlik kurumu ve iş hukuku mevzuatı, taşeron konusunda doğrudan belirleyicidir. SGK denetçileri, özellikle taşeron çalıştıran firmalarda kontrol sürecini daha detaylı yapar. En ufak uyumsuzluk, geriye dönük prim tahakkuklarına, faizli borçlara ve idari cezalara neden olabilir.

SGK nezdinde sık karşılaşılan ihlallerin başında, taşeron işçilerin kuruma eksik ya da yanlış bildirilmesi gelir. Örneğin işyeri adresinin farklı gösterilmesi, farklı alt işveren sicil numaralarıyla bildirim yapılması ya da personelin sigortasız gösterilmesi gibi uygulamalar, ciddi yaptırımlar doğurur.

İSG Mevzuatında Taşeronun Yeri ve Önemi

İş sağlığı ve güvenliği, taşeron ilişkilerinin belki de en önemli ve en riskli alanıdır. Çünkü olası bir iş kazasında, sadece alt işveren değil, asıl işveren de doğrudan sorumlu tutulur. Bu sorumluluk, yalnızca para cezası ya da tazminatla sınırlı kalmaz; bazı durumlarda ceza davası boyutuna bile ulaşabilir.

İSG mevzuatına göre, işyerinde çalışan her birey için işverene ait sorumluluklar vardır. Bu, taşeron personel için de geçerlidir. Yani asıl işveren, taşeron işçisinin eğitimi alıp almadığını, sağlık raporunun geçerliliğini, kullandığı kişisel koruyucu ekipmanları dahi takip etmek zorundadır.

  • Tüm taşeron personelin İSG eğitim kayıtları ve sertifikaları denetlenmelidir
  • Kaza tutanakları ve ramak kala olay bildirimleri ortak sistemde takip edilmeli
  • Risk analizlerinde taşeron faaliyetleri de ayrı ayrı değerlendirilmelidir
  • Taşeron İSG uzmanı ile asıl işverenin uzmanı düzenli olarak koordineli çalışmalıdır

Aksi takdirde bir iş kazasında, Benim elemanım değildi demek, yasal olarak hiçbir koruma sağlamaz. 

Taşeron Sözleşmelerinde Riskli Maddeler Nelerdir?

Taşeron sözleşmeleri, yasal sorumluluk zincirini tanımlayan en önemli belgedir. Ancak ne yazık ki çoğu sözleşme, sadece genel ifadelerle hazırlanır ve uygulamada karşılaşılan riskleri kapsamaktan uzaktır. Bu da taşeron denetiminin daha işin başında yetersiz kalmasına neden olur.

Riskli sözleşme maddelerinin başında belirsiz iş tanımları, muğlak süre ifadeleri ve sorumluluk sınırlarının netleştirilmemesi gelir. Örneğin genel temizlik hizmeti ifadesi yerine şirket içi ortak alanların günlük temizliği gibi somut bir tanım yapılmadıysa, taşeron sahada her işi yapma hakkına sahip olduğunu düşünebilir. Bu da işin sınırlarını aşarak asıl işverenin denetim alanını daraltır.

  • Alt işverenin bordro, puantaj ve SGK kayıtlarını asıl işverene düzenli sunma yükümlülüğü net yazılmalı
  • İşin konusu ve kapsamı açıkça belirtilmeli, genel geçer tanımlardan kaçınılmalı
  • İş sağlığı güvenliği ile ilgili yükümlülükler ve cezai şartlar detaylandırılmalı
  • Taşeron personelin asıl işverenle doğrudan hiyerarşik ilişki kurmasının sınırları belirlenmeli

Bu maddelerin eksik ya da hatalı olması, bir anlaşmazlık durumunda asıl işvereni savunmasız bırakır.

Şirketler İçin Güvenli Taşeron Denetim Modeli

Güvenli bir taşeron modeli oluşturmak, sadece yasal riskleri azaltmakla kalmaz; aynı zamanda operasyonel kaliteyi de artırır. Bu modelin temelinde, sürekli denetim ve şeffaf iş takibi yatar. Yani sözleşmeden uygulamaya kadar her aşama, ölçülebilir ve kontrol edilebilir hale getirilmelidir.